29 Eylül 2012 Cumartesi

Altın Fiyatları Ne Olacak? - www.FirstHaber.net

Altın fiyatları son yılların en büyük yükselişini yaptı ve adeta rekor kırdı. 9 Eylül tarihinden itibaren altın ani bir şekilde yükseldi. Altın fiyatlarındaki bu yükseliş herkesi şaşırtırken, yatırımcı kazanmaya devam ediyor. Altın fiyatlarındaki yükseliş yeni yatırımcıları altına yönlendiriyor. Altın fiyatlarında düşüş olabilme ihtimali yatırımcıları heyecanlandırırken, altın sahiplerini ise korkutuyor. Bu yüzden altın fiyatlarının en zaman yükselip ne zaman eski seviyesine düşeceği konusunda birçok söylenti yapılıyor. Ekonomi uzmanları tarafından yapılan tahminlere göre altın fiyatlarının yıl sonuna kadar tekrar eski seviyesine dönebileceği konuşuluyor. Altın fiyatlarındaki düşüşün bir anda kasım sonu ve aralık başı gibi olabileceği ekonomi uzmanları tarafından belirtilirken, bazı ekonomi uzmanları ise yılbaşın yeni artışın olabileceğine dikkat çekiyor. Ekonomi uzmanları altındaki yükselişin çin ve hindistan yaşanan evlilik vb. olayların etkili olduğunu dile getiriyor. Altın fiyatları önümüzdeki günlerde bu seviyelerden satılmaya devam edeceğe benziyor. Ayrıntılı bilgiyi http://www.firsthaber.net/ekonomi adresinden takip edebilirsiniz.

12 Eylül 2012 Çarşamba

Tablet Dağıtılacak Okullar

Kuzey Güney dizisi 2012-2013 sezonuna bomba gibi girdi. 12 eylül 2012 tarihinde yeni bölümleriyle başlayan Kuzey Güney dizisinde Ali karakterini canlandıran Rıza Kocaoğlu diziden ayrıldı. Kuzey Ali'yi öldüren Ferhat'ın peşinde. Ferhat'ı öldürmek isteyen Kuzey Cemre'ye aşkını ilan etti ve sevdiğini söyledi. Kuzey Güney dizisi önümüzdeki haftalarda yeni bölümleriyle Kanal D ekranların izleyicileri ekran başına toplamaya devam edecek. Okullar önümüzdeki hafta açılacak. 17 eylül 2012 pazartesi günü açılacak olup tablet dağıtılacak okullar merak konusu oldu. Geçtiğimiz yıl okullar tablet dağıtılacağı ve artık öğrenciler okul çantası taşımak zorunda kalmayacağı söylenmişti. Deneme amaçlı bazı liselere dağıtılan tabletlerin bu yıl daha fazla okula dağıtılması bekleniyor. Tablet dağıtılacak okullar ise önümüzdeki günlerde belli olacaktır. 2012 yılında eğitim öğretim dönemi başladı. Yeni öğretim yılında paso yenileyecek olanlar ve yeni paso alacak öğrenciler bulunuyor. Öğrenci paso ücreti 1,10 TL olurken, 17 eylül 2012 tarihinde zamlı paso ücretleri geri alınarak tekrar 1 TL olacak. Otobüs, Metro, Metrobüs vb. pasonun geçtiği her yerde tam bilet fiyatları ise 1,95 TL oldu. Paso yenileme ve paso başvurusu için www.FirstHaber.net adresinden bilgi alabilirsiniz.

2 Eylül 2012 Pazar

Eylül ayında altın ne olacak?

2012 yılında altın fiyatları bir yukarı bir aşağı ivme kazanarak yükseldi ve düştü. Ancak son günlerde altında yükseliş devam ediyor. Ağustos ayının girmesiyle birlikte Hindistan ve Çin gibi ülkelerin evlilik ayları olması nedeniyle altında yükseliş yaşanmaya başladı. Altın fiyatları ekim aynın başına kadar yükselmeye devam edecek. 2012 altın fiyatları ağustos ayının başlamasıyla yükselmeye başladı. Eylül ayında devam edecek olan altın fiyatlarındaki yükseliş ekim ayının başına kadar sürmesi bekleniyor.
At yarışı yorumlarıda bugünlerde çok konuşulur oldu. Son günlerde süpriz atlar, sürpriz yarışlar kazanmaya başladı. Buda bahis sonuçlarına yansıdı ve kazanç oranlarınıda değiştir. At yarışı yorumlarını takip ederek bugünlerde zengin olma şansını yakalayabilirsiniz. At yarışı sonuçları bildiğiniz üzere 30 dakika bir neticelenmektedir. At yarışı sonuçları ile birlikte altılı, ikili, üçlü vb. bahislerin ne kadar ücret verdiğinide öğrenebilirsiniz.
Eylül ayında altın ne olacak? Altın fiyatları önceki senelerde yatırımcısının yüzünü güldürdü. Bu yıl ise altın fiyatları adeta dolar gibi bir yükseliş bir düşüş şeklinde etki gösterdi. Yatırımcılarıda şaşırtan altın fiyatları ekonomi uzmanları tarafından bu değişimin sebebi olarak dünyadaki değişim ve ekonomik krizler olarak gösterildi. Son olarak altın fiyatları beklendiği gibi ağustos ayında yükselişe geçti. Ancak, henüz beklenen büyük ve ani yükseliş sağlanmış durumda değil. Yinede altın fiyatlarından beklentiler yüksek. Altın’a yatırım yapmak isteyenler için kesin birşey söylemek doğru olmaz. Ancak, altının geleve

iddialı bir kampanya başlattı

Pazartesi günü başlayıp yıl sonuna kadar devam edecek olan kampanya, üç ay sürecek ve Huawei, Samsung, LG, HTC, Turkcell, Nokia, Sony ve Blackberry’den dokuz farklı model, peşin ödemelerde yüzde 36’lara varan indirimlerle satılacak. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Emre Sayın, “Yeni kampanyamız dahilinde müşterilerimiz hem çok cazip koşullarla akıllı telefon sahibi olabilecek hem de kendilerine akıllı telefon deneyimini bir an önce yaşayabilmeleri için armağan ettiğimiz bedava internetin keyfini çıkaracaklar” dedi. Turkcell MaxiPlus5, Samsung Galaxy Y, Samsung Galaxy Mini 2, Nokia 500, Blackberry Curve 9380, HTC ChaCha, Sony Xperia Tipo, LG Optimus L3, Huawei Ascend Y100 kampanya dahilinde yer alan akıllı telefonlar arasında bulunuyor. Kampanya ile akıllı telefon sahibi olan tüm Turkcell’liler en popüler mobil servisler içinde yer alan Turkcell TV ve GollerCepte’den 1 ay boyunca ücretsiz yararlanacak. Ayrıca Türkiye’nin en geniş yasal müzik arşivine sahip olan Turkcell Müzik’ten diledikleri 50 şarkıyı da 1 ay boyunca ücretsiz olarak indirebilecekler.

TÜRKONFED) başkanlığından istifa etti.

Çenesiz, dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “TÜRKONFED’in kamu ve özel sektörde daha iyi tanınması için yoğun gayret sarf ettim. Tüm bu çabalarıma rağmen ülkemizin her tarafına yayılmış TÜRKONFED’i kendi kontrolündeki bir yapı gibi gören zihniyetin üzerimde kurmaya çalıştığı baskıyı kabullenmememden kaynaklanan problemler, konfederasyonumuzun sıhhatli çalışma ortamını ortadan kaldırmıştır.” Çenesiz, “Gelinen noktada sağlıklı çalışma ortamı kalmadığından, vesayet altına girmiş görüntüsünün böylesine önemli bir yapıya zarar verdiğine inanarak, özveri ile görev yaptığım TÜRKONFED yönetim kurulu üyeliğinden üzülerek ayrıldığımı bilgilerinize sunarım” dedi. ‘İŞBİRLİĞİNE ÖNEM VERECEĞİZ’ Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) yeni yönetim kurulu başkanı, 1 Eylül 2012 tarihi itibariyle Süleyman Onatça oldu. TÜRKONFED’den yapılan yazılı açıklamada, konfederasyonun kendi içinde yaptığı bir seçimle yönetim kademesini yenilediği ve 2004 yılından bu yana yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı görevleri üstlenen Onatça’nın, başkanlık görevine seçildiği bildiridi. TÜRKONFED Yönetim Kurulu’nda Süleyman Onatça’dan boşalan Başkan Yardımcılığı görevine OKASİFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve SAMSİAD Başkanı Emin Bahri Uğurlu getirildi. Süleyman Onatça ise yaptığı açıklamada, her gün daha fazla önem kazanan sivil toplum kuruluşlarının görevlerinin büyüklüğüne inanan biri olarak, diğer kuruluşlarla da işbirliğine önem vereceklerini vurguladı. ‘Takım çalışmasına inanırım’ Onatça, “İş dünyasının genel ve güncel sorunlarının başta hükümet yetkilileri ve bürokratlar olmak üzere ilgili kesimlere çözüm önerileriyle birlikte aktarılması görevini en iyi şekilde yerine getireceğiz” dedi. Onatça, 10 binden fazla iş insanının çatı kuruluşu TÜRKONFED’in yurt genelinde 16 federasyon ve 130 dernekle temsil edildiğini söyledi. Böyle bir kuruluşun başkanı olmanın ağır bir sorumluluğu da beraberinde getirdiğini dile getiren Onatça, “Takım çalışmasına inanan biriyim. Federasyon yöneticilerimiz ve dernek başkanlarımızla yeni bir çalışma dönemine gireceğiz” diye konuştu.

ihracat 97.7 milyar dolar oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) verilerine göre, ağustos ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4.6 düşerek 10 milyar 505 milyon dolar oldu. Ağustos ayı ihracat rakamları Karabük’te açıklandı. Son 12 ay açısından değerlendirildiğinde ise toplam ihracat bir önceki 12 aylık döneme oranla yüzde 10.91 artışla 143 milyar 931 milyon dolara ulaştı. Toplam ihracat 2012 Ocak-Ağustos döneminde 2011 yılının aynı dönemine göre yüzde 10.17 artışla 97 milyar 717 milyon dolara yükseldi. Otomotiv ilk üçte yok Ağustos ayında en fazla ihracatı en fazla ihracatı, 1 milyar 455 milyon dolar ile kimyevi maddeler sektörü gerçekleştirdi. Geçen ay 1 milyar 72 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren otomotiv sektörü ise ağustosta ilk 3 sektör arasına giremedi. TİM verilerine göre, ağustos ayında ihracatta ilk üç sırayı geçen ay olduğu gibi Almanya, Irak ve İngiltere aldı. İhracat Almanya’ya 978 milyon 130 bin dolar, Irak’a 883 milyon 60 bin dolar, İngiltere’ye ise 630 milyon 792 bin dolar seviyesinde gerçekleşti. En yüksek artış savunmada Geçen ay ihracatını en fazla artıran sektör savunma sanayi oldu. Savunma sanayi sektörü ihracatı ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 61.56 artarak 115 milyon 911 bin dolara çıktı. Ağustos ayında tarım sektörünün ihracatı 2011 yılının aynı ayına göre yüzde 4.72 azalarak 1 milyar 350 milyon dolara geriledi. Geçen ay ihracatta sanayinin payı yüzde 83,87, tarımın payı yüzde 12.86, madenciliğin payı ise yüzde 3.27 oldu. ‘AB ülkelerine ihracat yüzde 13 geriledi’ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin AB ülkelerine ihracatının ağustos ayında yüzde 13 gerilediğini belirterek, 8 aydaki gerilemenin ise yüzde 11 olduğunu söyledi. Büyükekşi, “Geçen sene ağustos ayında AB ülkelerinin tüm ihracatımızdaki payı yüzde 43.9 iken bu sene bu oran yüzde 40’a indi” dedi. Avrupa merkezli bir krizin yaşandığını vurgulayan Büyükekşi, şöyle devam etti: “Bu krizin bizleri de olumsuz bir biçimde etkilediğini söylemeye gerek yok. Zira AB ülkeleri dış ticaretimizde en büyük payı alıyor. Avrupa’dan gelen ekonomik veriler, Euro Bölgesi’nin 3. çeyrekte de daralma yaşayacağına işaret ediyor. Bu daralma ve durgunluğun uzun süreli devam etme riski en çok çekinilen senaryo.” Suriye’deki iç savaşın uzamasının her açıdan Türkiye’yi zora soktuğunu ifade eden Büyükekşi, “Artan terörle Suriye’de yaşanan iç savaş arasındaki paralellik hepinizin malumu. Masum insanlar hayatını kaybederken, ülkemiz ekonomik ve ticari açıdan da zarar görüyor” diye konuştu. Suriye’ye hak ettiği demokrasinin gelmesini dilediklerini vurgulayan Büyükekşi, Türkiye’nin dinamizmini terörle engellemek isteyenlere bu kez Karabük’ten bir kez daha şu mesajı veriyoruz: Teröre inat birlik, teröre inat üretim, teröre inat yatırım için kararlıyız” dedi. Çağlayan: Bu Düşüşe yedi ülke neden oldu Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ağustos ayı ihracatındaki gerilemeyle ilgili olarak, “AB ülkelerinde yaşanan ekonomik daralma ve Ortadoğu ülkelerinde devam eden siyasi karışıklıklar ve paritedeki gerileme ihracatımızı olumsuz etkiledi” dedi. Sadece Almanya’dan kaynaklı ihracat azalışının 203 milyon dolar olduğunu söyleyen Çağlayan, “Avrupa ülkelerinden Almanya, Fransa, İspanya, Romanya, Hollanda, İtalya ve Belçika’daki ihracat azalışımız olmasaydı ağustos ayındaki düşüş gerçekleşmeyecekti” dedi. Son üç yıldan beri pazar çeşitlendirmeye ağırlık vererek Avrupa’nın olumsuz etkisini hafifletmeyi başardıklarını, ancak son iki aydır Avrupa’da talebin çok daha ciddi zayıfladığını belirten Bakan Çağlayan, Avrupa’daki ve dünyadaki durgunluğa seyirci kalmayacaklarını, yeni pazarlara yelken açarak orta vadeli program hedefine ulaşacaklarına inandığını ifade etti.

iş ilişkilerine yönelik ayrıntılar da su yüzüne çıktı

Dünyanın en zengin 68. ismi ve İngiliz Chelsea futbol kulübünün sahibi Rus işadamı Roman Abramoviç’in, Rus oligark Boris Berezovski ile mücadelesi sonuçlanırken, oligarkların imparatorluklarını nasıl yürüttüğüne ilişkin sırlar da ortaya çıktı. Londra’da görülen ve Berezovski’nin 5.6 milyar dolarlık tazminat istemiyle açılan dava, bir yıl sonra Abramoviç lehine sonuçlanırken, Yargıç Elizabeth Gloster, sonucu “somut kanıt eksikliği“ne bağlamıştı. Davanın sonucunu etkileyen bu “somut” eksikliğin ise, aslında oligarkların iş yapış biçimlerinden kaynaklandığı ortaya koydu. Nitekim, ortada gerçekten somut belge ya da kayıt yoktu. İşte, iki oligarkın iş ilişkisinde, davayla birlikte su yüzüne çıkan ilginç noktalar: Yazılı anlaşma yok! * İki oligarkın iddia ettiği anlaşmaların hiçbir kaydı olmadığı gibi, kimse not bile almamış. Bu nedenle Abramoviç, Berezovski’nin, kendi sahibi olduğu Sibneft’e ortaklığının tamamen bir varsayımdan ibaret olduğunu savunmuştu. * Her ikisi de işadamı olmalarına karşın, toplantılarını genelde iş ortamları yerine egzotik kulüplerde, Fransız Alpleri’nde, Londra’daki Dorchester Oteli’nde, özel uçaklarda, süper yatlarda ya da havaalanlarında yapmışlar. * Davanın en renkli sahnelerinden biri, Berezovski’nin giyimiyle ilgiliydi. Abramoviç, 2000 yılında Dorchester Oteli’nde kendisi bir saat bekleten Berezovski’nin, karşısına sabahlık benzeri bir kıyafetle ve dağınık bir şekilde çıktığını anlatıyordu. Berezovski ise bunu reddederek “Bu tanımlamayla beni mayfa lideri gibi gösterip, lekelemeye çalıştığını savunmuştu. 1 milyon dolar ne ki? * Abramoviç, Berezovski’nin 2000 yılında Rusya’dan ayrılırken yanında sadece 1 milyon doları bulunduğunu söyleyip, “Bu parayla uzun süre yaşaması mümkün değildi” ifadesini kullanmıştı. * Berezovski, mahkemeyi kazanması halinde alacağı tazminatın yüzde 1’i karşılığında iki tanıkla anlaştığını kabul etmişti. * Aleyhine dava açtığını Abramoviç’e belgeleriyle bildirmek için 6 ay uğraştığını ancak 20 kişilik koruma ordusunu yarmasının mümkün olmadığını anlatan Berezovski, bu amacına, Abramoviç lüks bir mağazada alışveriş yaparken ulaşabilmiş. Her eve çatı gerek! * Dava sırasında en çok kullanılan kelimelerden biri, Rusça’da “çatı” anlamına gelen “krysha” idi. Bu, aynı zamanda siyasi koruyucu anlamına da geliyordu. Nitekim Abramoviç, 1990’larda iş dünyası ve siyasetle yakından ilgili birinin desteği olmadan ilerlenemeyeceğini, bu kişinin de o dönemde Berezovski olduğunu söylemişti. Abramoviç, bu koruma rolünün karşılığında Berezovski’nin yaşadığı lüks hayatın tüm masraflarını kendisinin karşıladığını savunuyordu. * Abramoviç her ne kadar bugün Rusya’nın en zenginlerinden biri olsa da, küçük yaşta öksüz kalmış, akrabalarının yanında yaşamış, liseyi bitirememiş ve iş dünyasına lastik ördek satarak başlamıştı. * Dava sonuçlanmış ve Abramoviç kazanmış olsa da, asıl kazanan taraf avukatlar ordusu oldu. Her iki tarafın da İngiltere’nin en ünlü avukatlarını bu dava için tuttuğu ve milyonlarca sterlini bulan paralar ödediği belirtiliyor. Kendi ülkelerindeki hukuk sistemine güvenmeyen oligarklar, genelde Londra’daki avukatların kapısını çalıyor ve davayı kazanmak adına hiçbir masraftan kaçınmıyor.

toptan fiyatlarsa aylık yüzde 0.76 oranında artış gösterdi.

Ağustos ayında perakende fiyatlar, bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 10.21, toptan fiyatlar da yüzde 7.70 oranında arttı. Petrol ürünlerine yapılan zamların yanı sıra gıda harcamaları grubunda yer alan bazı ürünlerin maliyet kaynaklı fiyat artışları ağustos ayı enflasyon rakamları üzerinde etkili oldu. Ücretliler Geçinme İndeksi tarafında Ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 1.64, gıdada yüzde 1.63, konutta yüzde 1 artış yaşanırken kültür, eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 2.46, giyimde yüzde 1.89 oranında azalma gerçekleşti. Sağlık ve kişisel bakım gruplarında ise fiyat hareketi kaydedilmedi.

kendi piyasalarında nakte çevirdikleri belirtildi

Türkiye ve İran arasındaki altın ticaretinin son dönemde hızlı yükselişe geçmesi bugüne kadar kimileri tarafından “Türkiye petrolün faturasını altınla ödüyor” şeklinde yorumlandı, bazı çevreler ise bu konuda “İran savaşa hazırlık yapıyor, altın stokluyor” değerlendirmesinde bulundu. İstanbul’da hergün on milyonlarca dolarlık işlem hacmine sahne olan altın piyasasını kontrol edenlerin anlatımı ise bu iki senaryoyu oldukça farklı bir noktaya taşıyor. Altın piyasasına hakim bir ismin bu konudaki değerlendirmesine göre, İran’la hızla yükselen altın ticaretinin altında “arbitraj”, bir diğer ifadeyle kur farkından para kazanan oyuncuların yaptığı işlemler yatıyor. Aynı kaynak, piyasada konuşulanlara göre Türkiye’de bu ticareti yapanlar arasında Ebru Gündeş’le evlenen İran asıllı Azeri işadamı Reza Zarrab’ın isminin öne çıktığını belirtiyor. Hüseyin Zarrab’ın oğulları Reza ve Muhammed Zarrab tarafından İstanbul’da kurulan “Royal Denizcilik ve Endüstriyel Makine Sanayi Ticaret A.Ş.” adlı şirketi 27 Ekim 2011 tarihli Ticaret Sicili gazetesine göre ‘altın’ işlerini de yapmak için ismine bir ek yaptı. Şirketin yeni ismi bu tarihten itibaren “Royal Denizcilik Endüstriyel Makine ve Kıymetli Madenler Sanayi Ticaret A.Ş.” olarak değiştirildi. Reza Zarrab’ın daha önce de İstanbul’da bir kuyumculuk şirketi bulunuyordu. 6 milyar $’lık altın ihracatı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Ocak 2012-Temmuz 2012 arasındaki 7 aylık dönemde 8.8 milyar dolarlık altın ve değerli taş ihracat yapıldı, bu dönemdeki rakam bir yıl öncesinde 1.8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Yılın ilk 7 ayında bir yıl öncesine göre altın ve değerli taşta 7 milyar dolarlık ihracat artışı olduğu görülüyor. Türkiye’nin İran’a ihracatı ilk 7 ayda 8 milyar dolara ulaştı. 2011’in ilk 7 ayında bu rakam 2 milyar dolardı. Aradaki fark 6 milyar doları buluyor. 6 milyar dolarlık artışın önemli bölümünün altından kaynaklandığı tahmin ediliyor. Güncel fiyatlara göre 1 ton altın 54 milyon dolar ediyor. 6 milyar dolarlık altının büyüklüğü ise 110 tona denk geliyor. Hareketlenen iş hacmiyle birlikte Temmuz 2012 verilerine göre Türkiye’nin en çok ticaret yaptığı ülke İran oldu. İlk 7 aylık yükseliş yüzde 295’e denk geliyor. Altın ve değerli taş ihracatı ise yüzde 371’lik artışla birlikte tüm ürün gruplarını geçerek ilk sıraya oturdu. Altın ve değerli taş grubunun ithalatı da yüzde 98’lik yükseliş kaydetti ve üçüncü sırada yer aldı. ‘İmtiyazlı işadamları’ kur farkından kazandı Türkiye ile İran arasındaki altın ticaretinin nasıl şekillendiği basit anlatımla aktaran altın piyasasının etkili bir oyuncusu, uygulanan sistemi adım adım şu şekilde anlatıyor... * İran’da devletin imtiyaz (özel hak) tanıdığı işadamları bulunuyor. Dış ticaret yapan bu isimlere devlet daha düşük kurdan döviz sağlıyor. * Tüm işlemler uluslararası piyasalarda hakim para birimi olan ‘dolar’ olarak değil ‘euro’ olarak yapılıyor. Bunun da sebebi, dolarla yapılan işlemlerin ABD’nin sıkı takibinde olması. (İran’a ambargo uygulanıyor, ticaret yapan ABD’li ve Avrupalı şirketlere büyük cezalar kesiliyor) * Elindeki tümeni (İran para birimi) veren imtiyazlı işadamı parasını 2.150 tümen karşılığı 1 euro hesabından dövize çeviriyor. Başka birisi İran piyasasında bu işlemi yapmak istediğinde daha yüksek bir kur olan 2.250 tümenden 1 euro satışı yapılıyor. * Ardından imtiyazlı işadamı İran’dan euro’ya çevirdiği yüklü miktardaki parayı Türkiye’ye getiriyor ve altın alıyor. * Bunun ardından satın aldığı altınları fiziki olarak İran’a ihraç eden İranlı işadamı ülkesinde bunu yüksek kurdan elinden çıkarıyor ve aradaki kur farkından kâr elde ediyor. * Türkiye’de kurulu şirketler üzerinden yapılan bu ticaret sırasında altın sadece İran’a değil Birleşik Arap Emirlikleri ve Dubai gibi ülkelere giderek buralarda da satışı yapılıyor.