İMKB Yaşlanıyor

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, (İMKB) 139’uncu yılını kutladı. İMKB Başkanı M. İbrahim TURHAN, resmi kuruluş tarihi 27 Aralık 1985 olan İMKB’nin 27 yılı geride bırakırken, Borsa’nın Türkiye’deki geçmişinin aslında çok eskiye dayandığını belirtti. Bu yılın başında 2 Ocak 2012’de geldiğini hatırlatan Turhan, “O zaman Borsamız 26 yaşında deniyordu. Ancak yaptığımız araştırmalar sonunda bizdeki borsa tarihinin çok eskilere dayandığını gördük. Ben diyorum ki, bir yılda 113 yıl yaşlandık, 113 yıllık tecrübe ve birikimi hissettik” dedi. İMKB’nin 1985’teki kuruluş gününü gününü baz aldıklarını ancak yıl olarak da Osmanlı dönemindeki Dersaadet Tahvilat Borsası’nın kuruluşunu esas aldıklarını kaydeden Turhan, “Bu yıl Dersaadet Tahvilat Borsası’nın 139. yıldönümü. İlk Borsa Başkanı diyebileceğimiz ‘Dersaadet Tahvilat Borsası Komiseri’ Varna Mutasarrıfı Abidin Bey’in fiilen atandığı 1873 senesinin Borsa’nın kuruluş yılı olarak kabul edilebileceğini” sözlerine ekledi. Ülkemizde Borsa’nın kuruluşunun 139. yılı dolayısıyla düzenlenen törende ayrıca “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Sermaye Piyasamız” konulu bir sergi açıldı.

Sabancı’dan çift ‘6’ formülü

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dış etkenlerden dolayı, Türkiye’nin ekonomik büyümesinin 2012’de, 2010 ve 2011 yıllarındaki olağanüstü performansına kıyasla ciddi biçimde yavaşladığını belirterek, “Büyüme yüzde 3 civarında gerçekleşti. Fakat, dünyadaki ve Avrupa’daki, olağanüstü belirsizliklerle dolu koşullar göz önünde tutulduğunda, bu rakam bile başarı sayılmalıdır” dedi. MAKRO İSTİKRAR KORUNDU Güler Sabancı, Sabancı Topluluğu çalışanlarına yönelik olarak yayımladığı yeni yıl mesajında, ekonomideki bu yavaşlamayı bir taraftan dış koşulların, diğer taraftan da temkinli ekonomik politikaların tetiklediğini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ekonomi yönetimimizin etkin çalışmaları ve öngörüleri sonucu, gerçekten de ülkemizde makroekonomik istikrar korunmuş, cari açık endişeleri azalmış, kredi notu artmış ve enflasyon yavaşlamıştır. Ekonomi yönetiminin açıkladığı Orta Vadeli Mali Planı özünde olumlu buluyoruz ama yüzde 4-5 büyüme ile yetinmemeliyiz. 2013 büyüme beklentimiz yüzde 4 ise de orta ve uzun vadede en az yüzde 6 büyümeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. TEKNOLOJİYE YATIRIM İki temel hedefin ‘yüzde 6’ya yakın bir büyüme’ ve ‘yüzde 6’nın altında bir cari açık’ olması gerektiğini vurgulayan Güler Sabancı, “Buna ‘İki Altı’ formülü de diyebiliriz. Bunu gerçekleştirebilirsek, kalkınma, istikrar ve istihdam hedeflerimize ulaşabiliriz” dedi. Türk özel sektörünün, finansman gücünü artırırken, hem uzun vadeli sermaye getirmesi, hem de inovasyon ve teknoloji kültürünü geliştirecek ortaklıklar kurması gerektiğini vurgulayan Sabancı, “Bugünlerde dünyada, düşük faiz ve düşük enflasyonun da gösterdiği gibi, ciddi bir kaynak sıkıntısı bulunuyor. Ancak yararlı olan dış kaynak, uzun vadeli, ileri teknolojiyle birlikte gelen yatırım sermayesidir” ifadelerini kullandı.

Hisse Seneti Yatırımları

Denizbank, Cumhuriyet’in 90’ıncı yılı dolayısıyla ‘Sanatımızın Hatıra Defteri’ adlı Nebil Özgentürk imzalı 600 dakikalık bir belgesel hazırladı. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Bu kez hisse senetlerine değil, ‘hissi’ senetlere yatırım yaptık. Rakamlar, bilançolar çabuk unutuluyor. Bu seferlik rakamlar sustu, sanat konuştu” dedi. DENİZBANK’ın iştiraki DenizKültür, belgesel yönetmeni Nebil Özgentürk ile birlikte 90’a yakın Cumhuriyet dönemi sanatçısının hayatından kesitleri toplamda 600 dakikayı aşan ‘Sanatımızın Hatıra Defteri’ belgeselinde anlattı. 1920-2007 arasındaki resim, müzik, edebiyat, sinema ve plastik sanatlarda olup biten ilginç sanat hatıralarını kapsayan çalışmada pek çok günümüz sanatçısı öyküsü anlatılan geçmiş sanatçıların hayatını gönüllü olarak canlandırdı. Cumhuriyet’in 90’ıncı yılı dolayısıyla hazırlanan proje ile ilgili Denizbank Genel Müdür Hakan Ateş, “Denizbank olarak bu kez rakamlardan, bilançolardan söz etmedik. Bu seferlik rakamlar sustu, sanat konuştu. Rakamlar, bilançolar çabuk unutuluyor ama bu tarz sanat çalışmaları hep akılda kalıyor” dedi. SANATA HEP EVET DEDİK Tarihe kalıcı bir not olarak düşülecek bu tarz eserleri bugüne kadar hep desteklediklerini kaydeden Ateş, “Denizbank olarak sanata hep evet dedik. Bundan sonra da evet diyeceğiz. Her zaman hisse senetlerine yatırım yapma olmuyor, biraz ‘hissi’ senetlere de yatırım yapmak lazım. Bu projeyle hissi senetlere de yatırım yaptık. Bu bizim Nebil Özgentürk ile gerçekleştirdiğimiz ikinci proje. Daha önce de Cumhuriyet’in 85’inci yılı dolayısıyla ‘Türkiye’nin Hatıra Defteri’ şeklinde bir çalışma daha yapmıştık” diye konuştu. Ateş, Denizbank’ın yeni hissedarı Rus Sberbank’ın da kültür ve sanat faaliyetlerine büyük önem verdiğini de söyledi. Denizbank gücümüze güç kattı DENİZBANK’ın sahibi Rus Sberbank’ın üst yönetiminin geçtiğimiz günlerde sesi güzel olan 10 Denizbank çalışanını bankanın geleneksel yılbaşı kutlamasına katılmak üzere Moskova’ya davet ettiğini söyleyen Hakan Ateş, şunları anlattı: “Sberbank’ın yeni yıl kutlaması kapsamında hazırladıkları program içinde, bizim Denizbank’lı arkadaşlar, ‘Denizbankt Gücümüze Güç Kattınız’ isimli bir şarkıyı Rusça söylediler. Geleneksel Türk kostümleri içinde söylenen bu şarkı özellikle çok beğenildi. “

Elektrik Otomobil

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türk otomobil sektöründe dış ticaret açığı verildiğini belirterek, “Son birkaç gündür yerli bir elektrikli otomobilden bahsediliyor. Bunun aküsü otomobil kadar tutuyor. Akü de ithal ediliyor. Hedefimiz dış bağımlılığı minimuma indirmek. Bu araçla bunu yapamazsınız. Yutmadığımızı bilsinler” dedi. SON günlerde ‘beklenen babayiğit çıktı’ haberleriyle tekrar gündeme gelen yerli otomobil tartışmasına Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da katıldı. Gündeme gelen otomobilin yerli üretim beklentisini karşılamaktan uzak olduğunu belirten Çağlayan, “Bahsedilen araç elektrikli otomobil. Her şeyini iyi incelemiş biri olarak söylüyorum: Şu anda bir elektrikli otomobilin fiyatı eşittir aynı değerde akü fiyatı. Şu anda elektrikli araçların akülerinin hammadesi lityumdur. Ve şu anda bizim kanıtlanmış lityum rezervimiz yok. Elektrikli otomobile karşı değilim. Mutlaka olsun. Elektrikli otomobilin motoru diğer motorlara benzemez. Daha basit bir motor. Biz elektrikli otomobilin tamamını Türkiye’de ürettik ama bataryasını Türkiye’de üretemiyorsak ben bu otomobilin yüzde 50’sini dışarıdan ithal etmiş duruma düşerim. Bizim yerli otomobil çağrımızın nedeni cari açık. Hedefimiz bağımlılığı minimuma indirmek. Bu araçla bunu yapamazsınız. Yutmadığımızı bilsinler” diye konuştu. EGD DE KONUŞTU Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) geleneksel yılbaşı buluşmasına katılan ve EGD Yüksek İstişare Kurulu üyeleri ile bir araya gelen Bakan Çağlayan, Türk otomobil sektöründe dış ticaret açığı verildiğini belirterek, “Otomotivde, 2011 yılında 6 milyar dolar açık verdik. Otomotiv sektörü bizim ihracatımızın lideri. Fazla veren bir sektör son iki üç yıldır açık vermeye başladı. Türkiye’ye lisans vermiş otomobilciler Türkiye’ye motoru vermiyor, aktarma organını vermiyor, sen git al sacı, kaportayı, vur düzelt, boya, getir şunu yerleştir. Biz asıl teknolojik olan, yüksek katma değerli ürünü üretmek yerine, katma değeri düşük bir yapıya dönüşmüşüz” dedi. Çağlayan, otomobil sektörünün yüzde 56 ithalat bağımlısı olduğunu, oysa yan sanayininin çok güçlü bir konumda bulunduğunu vurguladı. Çağlayan şunları söyledi: “Öyle bir yan sanayimiz var ki bir aracın yüzde 85’ini yapabilecek yetkinliğe, etkinliğe, teknolojiye, insan gücüne sahip. Yüzde yüzünü yapacağız diye bir derdimizde yok. Buna rağmen lisans veren motoru vermiyor. Lisans veren al sen bunları yap diyor. Ve biz 6 milyar dolarlık motor ithalatı yapıyoruz.” Gitmediğimiz pazar olmadığımız yer yok TÜRKİYE’nin dünyadaki toplam ihracat içindeki payının binde 8 olduğunu belirten Çağlayan, şöyle devam etti: “Bu payı yükseltmek zor ama önümüzde son derece geniş bir alan var. Bu konuda hiçbir ülkenin de bize bir kısıtlaması yok. Diğer taraftan ticaret diplomasimizi geliştiriyoruz. Şu anda parlamentoda onay bekleyen 3 tane serbest ticaret anlaşmamız var. 10’a yakın serbest ticaret anlaşmasını müzakere ediyoruz. Japonya Serbest Ticaret Anlaşması inşallah başlayacak. Uzak Doğu’da, Asya Pasifik bölgesinde lojistik konusunda hemen hemen son noktaya geliyoruz. 2012 senesindeki başarının altında yatan sebeplerin en büyüğü, Afrika ve Amerika pazarlarına ihracatımızdaki önemli artışlardır. 2012 sonu itibariyle inşallah 90’dan fazla ihracat rekoru kırmış olacağız. Gitmediğimiz pazar, olmadığımız yer yok.” Başbakanla Afrika’ya gidiyoruz EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Gabon, Nijer, Senegal’den başlayarak bazı seyahatlerinin olacağını söyledi. İhracatta Avrupa’ya kısmen dönüşün başlayacağını aktaran Çağlayan, “Bu, diğer pazarları bırakacağız anlamında algılanmasın. Tuttuğumuz pazarı evvel Allah bırakmayız. Bizim pazar kaybı yaşadığımız ülkeler, talep daralmasının olduğu ülkeler” dedi. Avrupa’da kötüye gidiş durdu EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, “Euro Bölgesi’ndeki kötü gidiş durdu. 2013 yılında 2012’deki gibi negatif bir büyüme ile karşılaşılmayacak. Pozitife doğru bir yönelim olacak. Binde 4 daralan reel ithalat 2013’te yüzde 1.8’lik artış gösterecek” dedi. Kasım ayında dış ticaret açığı 13.8 milyar dolar TÜRKİYE’nin ihracatı bu yılın Kasım ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24.8 artarak 13 milyar 829 milyon dolar, ithalat ise yüzde 12.5 artarak 20 milyar 986 milyon dolar oldu. Dış ticaret açığı ise söz konusu dönemde yüzde 5.5 oranında azalarak 7 milyar 571 milyon dolardan 7 milyar 158 milyon dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan 2012 yılı Kasım ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri açıklandı. Geçen yılın Kasım ayında yüzde 59.4 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı ayında yüzde 65.9’a yükseldi.

Açıkkol, şunları söyledi: ÜNİVERSİTELERE HAKSIZLIK

Türkiye’nin ihracat kalemleri arasına deney hayvanları da eklendi. Türkiye’nin ilk özel kobay yetiştiricisi olan Kobay Deney Hayvanları, Uruguay’a 250 adet kobay fare ihracat ederek bir ilke imza attı. 2007 yılında katıldığı bir televizyon programından kazandığı 200 bin lirayla 2008 yılında ‘Kobay Deney Hayvanları’ şirketini kuran Begüm Buğdaycı Açıkkol, Türkiye’nin ilk kobay ihracatını yapmaya başladı. İlk ihracatını geçtiğimiz günlerde Uruguay’lı Prondil şirketine yapan Açıkkol, ihracata 250 kobay fare ile başladıklarını söyledi. AYDA 3 BİN KOBAY Başka ülkelerden de taleplerin gelmeye başladığını belirten Açıkkol, “Ayda 2 bin 500-3 bin adet kobay üretiyoruz. Ürettiğimiz hayvanları yurtiçinde üniversitelerin araştırma merkezlerine satıyoruz. Özel sektörden gelen talep yoktu ancak bununla ilgili de görüşmelere başladık. Şirketimize yabancı şirketlerden talipler de çıkıyor. Şirketin şu anki değeri 2 milyon TL’yi geçti” diye konuştu. ÖZEL SEKTÖRDE İLK ŞİRKET/_np/3928/18803928.jpg Açıkkol’un kurduğu Kobay Deney Hayvanları şirketi, Türkiye’de özel sektör tarafından açılan ilk kobay hayvanı üretim merkezi niteliği taşıyor. O tarihte 3 farklı türde konvansiyonel ve deney hayvanları üretmeye başlayan şirket, şu an gelinen noktada 10 ayrı cinste üretim gerçekleştiriyor. Avrupa ülkelerinde kobay deney hayvanlarının üretimini devletin yanı sıra bir çok özel şirketin de yaptığını belirten Açıkkol, şunları söyledi: ÜNİVERSİTELERE HAKSIZLIK “Fikrimin çıkış noktası bu. Bütün dünya böyle bir sistemle çalışırken, Türkiye’de bu işi sadece sınırlı imkanları olan üniversitelere yüklemek haksızlık diye düşündüm. Türkiye’de bizden sonra açılmış başka özel bir şirket yok. Şu anda dünyada yılda 50 milyon adet kobay deney hayvanı kullanılıyor. Türkiye’de ise bu rakam 300 bin civarında. Önümüzdeki dönemde bu alandaki fırsatları gören yatırımcılar olacaktır. ” 750 fikir içinde birinci oldu TÜRKİYE’deki deney haycanı ihtiyacının karşılanması için üniversite yıllarından beri projeler geliştirdiğini belirten Begüm Buğdaycı Açıkkol, “Projem Bir Fikrin Mi Var? programında 750 iş fikri arasında birinci seçildi. ‘Sağlıklı üretim ile sağlıklı deney hayvanı, sağlıklı deney hayvanı ile sağlıklı deney, sağlıklı deney ile sağlıklı sonuçlar’ fikrine destek veren iş adamlarının sağlamış olduğu yatırım gücüyle de iş fikrim gerçekleşti. Laboratuarımız, Tarım Bakanlığından Çalışma Ruhsatı olan aboratuvar oldu. En yaygın deney hayvanları Fare Kobay Sıçan Tavşan Zebra balığı Kurbağa Tavuk İlk tüysüz fareyi üretti KOBAY Deney Hayvanları, Türkiye’de ilk kez tüysüz fare üretimi gerçekleştiren şirket olma özelliği de taşıyor. Her fareye özel kafes ortamı olduğunu belirten Begüm Buğdaycı Açıkkol, “Cinslerine göre yetiştirmek gerekiyor. Bazı farelere günde 12 kez hava sirkülasyonu yapılıyor. Tüysüz hayvanlar için oda sıcaklığının 27-28 derece olması gerekiyor. Mikroorganizma içermiyorlar. Bağışıklık sistemi yok. Bir tümör hücresi verecekseniz eğer, direnç göstermeden o hücreyi anında alıyor ve tümörlü oluyor. TÜBİTAK, destek oldu. Yemi, suyu, talaşları özel başka bir odada sterile ediliyor” dedi. 50 milyon kobay DÜNYA genelinde yılda 50 milyon adet kobay hayvanının kullanıldığı ifade eden Kobay Deney Hayvanları Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Buğdaycı Açıkkol, Türkiye’de ise bu rakamın şu anda 250-300 bin civarında olduğunu söyledi. Fare, kobay faresi ve rat (sıçan) üretimi gerçekleştirdiklerini söyleyen Açıkkol, “Ürettiğimiz kobay hayvanlarının fiyatları 27 TL ile 250 TL arasında değişiyor. Yetiştirilmesi zor olan cinsler pahalı rakamlarla satılıyor.Hayvan üretiminin dışında malzeme satışları yapıyoruz. Avrupa’nın en büyük deney hayvanlarının distribitörü olduk. Bulunması en zor cinsleri bile getirebiliyoruz. Ayrıca kobay hayvanlarını laboratuvarlarında kullanan kişilere eğitimler de verebiliyoruz. Kobay hayvanları yetiştirildikten sonra Ar-Ge merkezlerinde kullanılıyor. Orada kaldıkları süre içinde de özel ilaç tedavisi, bakım ve diyet uygulamalarını da bizim gönderdiğimiz uzman bir ekip tarafından yapılabiliyor” diye konuştu.

Yılın son büyük özelleştirmesi

Yılın son büyük ihalesi bugün yapıldı. Elektrik Üretim AŞ'ye ait Seyitömer Termik Santrali özelleştirildi. İhaleye 16 firma teklif vermişti. 1 milyar 912 milyon dolarla başlayan ihalede, açık artırmalar sonrası 2.248 milyar dolar veren Çelikler İnşaat ihaleyi kazandı. Açık artırmada artırım aralığı ise 2 milyon dolar olarak belirlenmiş son iki şirket arasına Eti Bakır ve Çelikler İnşaat kalmıştı. Özelleştirme İdaresinde, Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu'nun komisyon başkanlığında yapılan nihai pazarlık görüşmesinde ilk olarak kapalı elemesiz teklifler alındı. Elemesiz turda en yüksek teklif 1 milyar 200 milyon dolar oldu. Daha sonra açık artırmaya geçildi. Açık artırma turları sonrasında son tura Eti Bakır ve Çelikler İnşaat kaldı. Son teklif Çelikler İnşaat'tan 2.48 milyar dolar MÜTEAHHİTLİKLE BAŞLADI Çelikler İnşaat’ın temeli 1958’de Osman Çelik tarafından atıldı. Müteahhitlik işleri ile iş yaşamına başlayan Çelik devam eden süreçte farklı alanlarda yatırım faaliyet yürüttü. Çelikler Holding bünyesindeki grubun ana faaliyet alanları, inşaat, enerji, turizm ve Sigorta. Büyük Ankara Oteli Çelikler Holding bünyesinde yer alan tesislerden biri. olarak geldi. Eti Bakır mola istedi. Mola dönüşünde Eti Bakır ihaleden çekildi. İhale Başkanı'nın Çelikler İnşaat'a yönelttiği son teklife ise firma yetkilileri, "Zaten rakam gördüğünüz gibi son teklifimiz de bu." diyerek cevap vererek, son dönemde ihalelerde sıkça gördüğümüz jest artırımını yapmadı. İHALE SÜRECİ NASIL OLDU Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nda, Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu'nun komisyon başkanlığında yapılan nihai pazarlık görüşmesinde ilk olarak kapalı elemesiz teklifler alındı. Daha sonra her bir turda 2 katılımcı firmanın elendiği elemeli turlara geçildi. 1. elemeli yazılı turda en düşük teklifi veren Özkar İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ile Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret AŞ, 2. elemeli yazılı turda en düşük teklifi veren Altek Alarko Elektrik Santralları Tesis İşletme ve Ticaret AŞ ile Bilgin Enerji-Suba Ortak Girişim Grubu (OGG), 3. elemeli yazılı turda da en düşük teklifi veren Doğan Enerji Yatırımları Sanayi ve Ticaret AŞ ile IC İçtaş Enerji Üretim ve Ticaret AŞ-Fernas İnşaat AŞ OGG elendi. 10 FİRMAYLA AÇIK ARTIRMA Açık artırmada başlangıç tutarı 1 milyar 912 milyon dolar, artırım aralığı ise 2 milyon dolar olarak belirlendi. Açık artırmada sırasıyla; D Enerji Üretim ve Yatırım AŞ, Kolin İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ, Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ, Park Holding AŞ, Torunlar-Eren Ortak Girişim Grubu, Konya Şeker Sanayi ve Ticaret AŞ-Siyahkalem Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Ortak Girişim Grubu, Ayen Enerji AŞ, Aksa Enerji Üretim AŞ çekildi. Diğer katılımcı firmaların çekilmesinin ardından, ihaleye devam eden Çelikler Taahhüt İnşaat ve Sanayi AŞ ile Eti Bakır AŞ karşılıklı fiyat arttırımı yaptı. Eti Bakır AŞ yetkilileri aldıkları molanın ardından salona gelerek ihaleden çekildiklerini açıkladı. Böylece ihalede en yüksek teklifi 2 milyar 248 milyon dolar ile Çelikler Taahhüt İnşaat ve Sanayi AŞ vermiş oldu. ÖZELLEŞTİRMEDE BİR HAFTADA 8,9 MİLYAR 16 FİRMA TEKLİF VERMİŞTİ Kütahya'nın Seyitömer ilçesinde bulunan 600 MW gücündeki termik santralinin özelleştirilme ihalesi için şu yatırımcılar teklif vermişti: “Torunlar-Eren Ortak Girişim Grubu, Doğan Enerji Yatırımları Sanayi ve Ticaret AŞ, Altek Alarko Elektrik Santralları Tesis İşletme ve Ticaret AŞ, D Enerji Üretim ve Yatırım AŞ, Ayen Enerji AŞ, Park Holding AŞ, Özkar İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ, Aksa Enerji Üretim AŞ, Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret AŞ, Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ, Çelikler Taahhüt İnşaat ve Sanayi AŞ, Eti Bakır AŞ, Bilgin Enerji-Suba Ortak Girişim Grubu, Kolin İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ, IC İçtaş Enerji Üretim ve Ticaret AŞ-Fernas İnşaat A.Ş. Ortak Girişim Grubu, Konya Şeker Sanayi ve Ticaret AŞ-Siyahkalem Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Ortak Girişim Grubu.”

ÜBİTAK’ın ürettiği ve bazı bakanlara gönderdiği MİLCEP

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ofisinde dinleme cihazı bulunduğunu açıklamasının ardından TÜBİTAK’ın geliştirdiği son model kriptolu (dinlenemeyen) cep telefonları bakanlıklara servis edildi. Başbakanlık tarafıdan hafta başında bakanların özel kalemlerine teslim edilen telefonların MİLCEP-K1’den daha hızlı ve kullanışlı olduğu öğrenildi. BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir televizyon programında ofisinde dinleme cihazı bulunduğunu açıklaması Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nu (TÜBİTAK) harekete geçirdi. Daha önce üretilen MİLCEP-K1’den daha hızlı ve kullanışlı dinlenemeyen cep telefonları Başbakanlık tarafından bakanların özel kalemlerine gönderildi. Önümüzdeki günlerde bakanların kullanmaya başlayacağı cep telefonları stratejik bilgilerin cep telefonlarıyla güvenli aktarımını sağlıyor. Cihaz, donanım ve yazılımı yerli olduğu için ‘milli’ nitelik taşıyor ÇOK DAHA HIZLI Daha önce TÜBİTAK’ın ürettiği ve bazı bakanlara gönderdiği MİLCEP-K1’den şikayet eden bakanlar yeni telefonu önümüzdeki günlerde kullanmaya başlayacak. MİLCEP-K1’den daha kullanışlı olan telefonların tasarımı BlackBerry’lere benziyor. Kapasitesi ve batarya süresi arttırılan telefonların ekranları da daha geniş tasarlandı. Türkiye kriptolu cep telefonu üreten 6 NATO ülkesinden biri. TÜBİTAK’ın ürettiği telefon, iki kişinin yaptığı cep telefonu konuşmasını kripto sayesinde üçüncü kişilerin anlayamayacağı bir formata dönüştürüyor. Kriptolu cep telefonu, ses ve verileri şifreleyerek güvenlik sağlıyor. Bakanların kullanacağı yeni telefonlar MİLCEP-K1’in ardından geliştirildi. ERGÜN AÇIKLADI Cep telefonuna ilk sahip olan bakanlardan biri de TÜBİTAK’ın bağlı olduğu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın başındaki isim Nihat Ergün oldu. Haftaiçinde özel kalemine teslim edilen kriptolu telefonu kullanmaya başlayan Ergün, TÜBİTAK’ın telefonlarını da ilk açıklayan isimdi. Devlet için üretilen MİLCEP-K1’lerin bazı üst düzey kamu görevlililerine verildiğini duyuran Ergün, açıklamasında şunları söylemişti: “Kamuda kriptolu sabit telefonlar kullanılıyor, cep telefonu da az miktarda. Piyasaya da çıkarabiliriz. Yazılımı ve donanımı ona göre kurgulanır ve piyasada kullanılabilecek.” Kriptolu cihazlar nasıl çalışıyor · Matematiksel bilgiler ses kanalından değil, GSM şebekesinin veri kanalından diğer cihaza aktarılıyor. · Aktarılan cihazdaki kripto anahtarı, bu matematiksel verileri tekrar sese dönüştürüyor.

Korku Kilo Aldırdı

Fukuşima’daki Daiçi Nükleer Santrali’nde, deprem ve tsunamiden sonra peş peşe patlamalar meydana gelmiş, soğutma sistemi arızalanmış, yakıt çubukları açığa çıkmış ve önemli ölçüde radyoaktif sızıntı olmuştu. Japon hükümetinin hazırladığı bir rapor, radyoaktif korku nedeniyle sokakta oynayamamaları sonucu, Fukuşima’da oturan çocukların giderek şişmanladığını ortaya koydu. Geçen yıl meydana gelen nükleer kazanın ardınan, bölgede yaşayan çocuklar üzerinde araştırma yapan Japon Eğitim Bakanlığı ilginç bulgulara ulaştı. Ülke genelinde, yaşları beş ila 17 arasında değişen 700 bin çocuğun boylarını ve kilolarını ölçen Bakanlık, obez çocukların oranını karşılaştırdı. 13 yaş grubunun yedisinde en yüksek oranlar Fukuşima’da görüldü. SOKAĞA ÇIKAMIYORLAR Japon Eğitim Bakanlığı yetkilileri, “Fukuşima’da nükleer kazanın ardından, bazı yerlerde açık hava aktiviteleri sınırlandırıldığı için, özellikle ilkolkul öğrencileri arasında egzersiz oranı düştü” diye konuştu. Japonya’da 11 Mart 2011’de meydana gelen deprem, Fukuşima Daiçi santralinde radyoaktif sızıntıya neden olmuş ve büyük bir nükleer felakete yol açmıştı.

Okullarda Kıyafet Serbest

Yıllardır öğrenciler tarafından kıyafet serbestliği isteği sonunda getirildi. Artık okullarda öğrenciler her istediği kıyafeti belli ölçü ve kurallara uymak şartıyla giyebilecek. Okullarda kıyafet serbest mi oldu? şeklinde şaşıran birçok kişi var. Ama evet yeni yönetmeliği göre okullarda öğrenciler üniforma giymek zorunda olmayacak. Öğrenciler belli şartlara uymak şartıyla istedikleri kıyafetleri giyebilecek. Okullarda kıyafet serbestliği ise velileri ikiye böldü. Bir takım veliler kıyafet serbestliğini olumlu karşılarken, bir takım veli ise kıyafet serbestliğinin öğrenciler açısından birçok sorunu beraberinde getireceğini düşünüyor. Öğrenciler ise durum memnun gözüksede, zengin fakir ayrımının okullarda başlayabileceği ve ailesi zengin olanların daha fazla kıyafet alabileceği fakir öğrencilerin ise kendilerini kötü hissederek psikolojik sorunlar yaşayabileceğini belirtiiyor. Konuyla ilgili tartışma ve yorumlar devam ede dursun okullarda kıyafet serbestliği resmi olarak getirildi.

Eray Demirkol Kim Milyoner olmak ister?

Kim Milyoner olmak ister yarışmasında bu hafta yine ilginç bir olay yaşandı. Yarışmaya ünlü bir isim katıldı. Süper Baba dizisinin Alim'i Eray Demirkol Kim Milyoner olmak ister? yarışmacısı oldu. Yarışmada ilk soruda elenen Eray Demirkol, Kim Milyoner olmak ister? yarışmasından ilk soruda elenerek birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. Kim Milyoner olmak ister yarışmasına katılarak uzun aradan sonra ekranlarda gördüğünüz Eray Demirkol, Kenan Işık karşısında heyecanlandığını ve bu yüzden Kim Milyoner olmak ister yarışmasında ilk soruda yanlış cevap vererek elendiğini söyledi. Kim Milyoner olmak ister? yarışması son zamanlarda ilginç yarışmacı, ilginç sorularda tuhaf cevap veren yarışmacı ve Kenan Işık'ın yarışmacılara sitem etmesiyle oldukça fazla medyada yer almaya başladı. Haber sitelerinede konu olan Kim Milyoner olmak ister? yarışması önümüzdeki günlerde heyecanla takip edilmeye devam edilecek bir yarışma haline geldi..

2012-2013 Sezonu

2012-2013 yılında Fenerbahçe ve Galatasaray Avrupa kupalarında iyi durumda devam ediyor. Galatasaray son olarak M.Ünited'i kendi sahasında 1-0 yenerek UEFA Avrupa kupalarını garantilerken, Şampiyonlar liginide büyük olasılıkta tur atlayacak. Fenerbahçe ise UEFA Avrupa liginde grup birincisi olarak bir üst tura çıkmayı garantiledi. 2012-2013 sezonu takımlarımız için gayet iyi giderken üst turda daha zorlu rakiplerle karşılaşacaklar. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarındaki iyi durumu Türkiye A milli takımı için söylenemesede futbolda olmayacak durum yoktur diye düşünerek Türkiye'ninde 2014 Dünya kupasına gitmek için şansının halen olduğunu söylemek mümkün.

Altın Fiyatları Aralık Ayında Ne Olacak?

Altın fiyatları sürekli değişiyor. Son zamanlarda altın fiyatları bir yukarı bir aşağı ivme kazanıyor. Buda altın yatırımcılarına birçok fırsatı beraberinde getiriyor. Altın fiyatları son olarak ons fiyatı 1752^'ye yükselmişti. Bugün saat 15:15'de 1706 dolara düşen altının ons fiyatı şuan itibariyle 1712 dolar seviyesinde işlem görüyor. Gram altın ise 99 TL olarak belirleniyor. Altın fiyatları aralık ayında ne olur? sorusu en çok merak edilen sorulardan biri. Altın fiyatları aralık ayında düşeceği uzmanlar tarafından söylenen tahminler arasında. Ancak, 2013 başlangıcında altın fiyatlarının yükseleceği düşünülüyor. Altın fiyatı aralık ayında düşeceği söylensede, 2013 yılının ilk çeyreğinde yükseleceği yine ekonomi uzmanları tarafından yapılan tahminler arasındadır.

2013 Diyanet vakfı burs başvurusu

Öğrencilik dönemi maddi açıdan en fazla zorlukların yaşandığı dönemdir. Öğrencilik döneminde burs bulmak tüm öğrencilerin hayalidir. Özellikle üniversite öğrencilerinin masrafları ve maddi açıdan çektiği sıkıntıların daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Bunun için öğrenciler için tüm burs veren vakıflara başvurmalarında yarar var. Diyanet vakfıda bunlardan biridir. Diyanet vakfı burs başvurusu 2013 yılında da devam ediyor. Burs başvurusu yapan öğrencilerden en fazla ihtiyaç duyulduğuna inanılan öğrenciler kontenjan dahilinde burs almaya hak kazanırlar. Diyanet vakfı burs başvurularını değerlendirir ve bursları her ay düzenli olarak öğrenciye özel hesaba yatırmaktadır. Umarım burs başvurusu en fazla ihtiyacı olan öğrencilere çıkar. Sizde diyanet vakfı burs başvurusuna katılabilirsiniz.

2013 Tesettür Modelleri

Tesettür kullanan bayanlar için 2013 yılında en yeni tesettür modelleri çıkmış bulunmaktadır. Tesettür modelleri her renkten ve her desenden modellerden oluşmakla birlikte, 2013 tesettür modelleri ve eşarp modellerinden herhangi birini seçebileceğiniz gibi tavsiyem en az 4-5 tane tesettür modeli alarak farklı zamanlarda farklı modeller kullanmanızdır. Tesettür kullanan bayanlar için en önemli nokta ise kıyafetiyle uyumlu olmasıdır. 2013 tesettür modelleri bu konuda oldukça başarılı üretilen tesettür modelleridir. Bu yüzden 2013 eşarp modellerine bakmanızı tavsiye ederim.